Bertolt
Etiketleri yırtmak
Cumartesi, saat 1.45. Bir Alman şehri olan Liepzig'de bir dans pisti doludur. Lazer ışınları karanlığı keser.Platformun arkasında, DJ Bertolt. Siyah kazak, beyaz gömlek, siyah kot pantolon. Parmakları; kayıtları durdurup, çalışma anahtarları ve düğmelere basarak, ekipmanın üzerinde uçar. Soğuk, elektriksel atışlar hoparlörlerden patlar.
43 yaşındaki Bertolt, hayatının yarısından fazlasında rekor kırdı. O; ister Leipzig'deki efsanevi ''No No No! Partilerinde'', ister parkta piknik yaparken, DJ'lerin müzisyen olmadığı klişelerine karşı savaşıyor. İnsanlar ona son parçanın kimin tarafından yapıldığını sorduğunda, o çok daha coşkulanır. Kendisine aittir. Müzik Bertolt içi çok duygusaldır. En çok karşılıklı uyum olduğunda ve kalabalıkla bütünleştiğinde bundan zevk alır.
Çarşamba, 13.45. Almanya'daki Chemnitz Teknik Üniversitesi'nin konferans salonu doludur. Kürsünün arkasında, psikoloji Prof. Dr. Meyer. Gri ceket, bej kazak, beyaz gömlek. Çok coşkulu ve öğüt vermeden çeşitlilik hakkında konuşuyor. Cümleleri ele aldığı konu kadar karmaşık. Söyleyecek o kadar çok şeyi var ki, ona ayak uydurmak için gerçekten dikkatli olmalısınız.
Müzisyen ve Profesör: Tutku ve Meslek. Bunlar Prof. Dr. Bertolt Meyer'in birçok yönünden sadece ikisi. Chemnitz'de çalışıyor ama Leipzig'de bir sanatçı ve mimar olan eşi Daniel ile yaşıyor. Üniversitedeki son derece hiyerarşik ve gerçekçi dünya ile diğer yandaki sanatsal dünya arasında sorunsuz bir şekilde geziniyor. Kendine güvenen ve sıra dışı olan Bertolt Meyer, ister platformun ister kürsünün arkasında olsun, çeşitliliği seven ve bunu yaşayan bir sanatçıdır.
Bertolt, insan ve teknoloji arasındaki bağlamla ilgili uygulamalı araştırmalar yürütmektedir. Çeşitlilik, liderlik ve iş yerinin değişen demografisi onun asıl araştırma konularıdır. ''Giderek heterojen bir hale gelen toplumda insanların birbirleriyle nasıl etkileşimde bulunduklarını ve birbirlerine açıklıkla yaklaşımlarını nasıl sağlayacaklarını keşfetmek harika'' Meyer araştırmasına tutkuyla bağlı. Öğrencilerin dünya görüşlerini genişletmelerine yardımcı olmak onun için bir ayrıcalıktır.
Peki ya klişeler? Klişeler, çeşitliliğin düşmanıdır. Bunlar bireyselliği tamamen göz ardı eden, insan grupları hakkında genelleştirilmiş varsayımlardır. Mesela: '' İtalyanlar mükemmel makarna yapar '' ve '' Almanlar her zaman dakiktir. '' '' Beynimiz bilişsel bir hasistir. '' Klişeler bilinçsizce bize rehberlik eder ve mümkün olduğunca az bilişsel enerji ile yaşamamıza yardımcı olur. Klişeler geliştikçe, onları toplumdan çıkarmak zorlaşır. Ancak, davranışlarımızın körü körüne klişeler tarafından yönetilmesine izin vermemek için kendimizi eğitebiliriz.
Yakın zamanda Meyer ve bir meslektaşı, yeni biyonik teknolojinin engellilere yönelik klişeleri nasıl değiştirebileceğini gösteren bir çalışma yayınladı. Biyonik ptotez takan kişilerin tamamen farklı algılandığını görebiliyoruz. Neredeyse tam olarak sağlıklı vücuda sahip insanlar gibi. Bu nedenle biyonik teknoloji hem işlevsel hem de psikolojik olarak yüksek bir değer sunuyor.
Çeşitlilik sadece kendi kişiliğinin merkezi unsuru değildir. Bir toplumun üretkenliğine önemli ölçüde katkıda bulunduğu için ona göre merkezi sosyal kaynaklardan biridir.
“İnsanlar her şekil ve duruma gelebilir: genç veya yaşlı, yapılı veya ince, eş cinsel veya karşı cinse ilgi duyan, engelli veya sağlıklı. '' Kapsayıcı bir toplum ideali şu anlama gelir: Tüm insanlar dahil olma hakkına sahiptir.”
Engelsiz Hayat, yapmak istediğimi tam olarak yapabileceğim anlamına gelir.
Dr. Bertolt Meyer, Dysmelia adında nadir görülen bir hastalık sonucu sol kolu (dirsekle bilek arası) olmadan doğdu. Bunun yerini doldurmak için biyonik el kullanır. Onun i-Limb Quantum'u çok eklemli bir protezdir, yani bu ona beş ayrı çalışan parmak sağlar. Ön kolundaki elektrotlar genellikle, bileğini bükmek ve protezi beslemek için gelen, kas sinyallerini kaydeder. i-Limb Quantum ona 4 kontrol yöntemi ile erişilebilen 32 kavrama ve el hareketi sağlar. Bir kavrama hareketine sadece kas kasılmaları ile değil aynı zamanda bir ''kavrama çipi'' veya mobil uygulamadaki bir tıklama gibi hareket kontrolleriyle de erişilebilir.
El protezi Bertolt'un hayatını kolaylaştırıyor, özellikle de ayakkabı bağcığı bağlamak, yemek yapmak, yazmak, bisiklete binmek ve araba kullanmak gibi günlük işler açısından. Bununla birlikte psikolojik faydası da çok büyüktür. ''Sigorta sistemi ile aldığımız standart modelin ten rengi plastik bir eldiveni vardır. Bu sizi utandırır ve insanlar acıyarak tepki verir (bir klişe) Biyonik el taktığımdan beri insanlar olumlu tepkiler veriyor. Bu engelliliğime karşı tutumumu olumlu bir şekilde etkiledi. ''